İki yüksek arazi arasında alçak seviyedeki vadi, akarsu gibi engellerden suyu aşırmak amacıyla eş yükseltideki iki nokta arasını bağlayan, payeler ve kemerler üzerinde yükseltilmiş köprü olup üzerindeki kanallardan akıtılan suyun serbest biçimde akışını sağlamak için çok hassas bir yükseklik ve eğim hesaplama gerektiren mimarlık ve mühendislik eserlerindendir. Arazinin durumuna bağlı olarak kilden yapılma künklerle toprağın altından bazen de kayalık arazilerden kayaların üzerine oyulan kanallar vasıtasıyla taşınan su arazi taşı, kesme taş ve tuğla inşaat malzemesinden ve horasan harcı kullanılarak anşa edilen kemerli su yollarıyla istenilen yere ulaştırılıyordu.
Bu mimari tipin tarihteki ilk örneği, Asurluların M.Ö. 494-490 yılları arasında Kuzey Irak’ta Nineva Jervan’da inşa ettikleri su kemeridir. Helenistik ve Roma dönemlerinde de ciddi örnekler görmekteyiz. M.Ö 145’te Preator Marcius’un Roma’ya su getirmek için yaptırdığı uzunluğu 90 km.’yi aşan su yolunun M.Ö. 33 yılında Agrippa’nın inşa ettirdiği su yolunun 9,5 km.’lik kısmını su kemerleri oluşturmuştur. 36 yılında yapılan Caligula su yolunun 14 km.bölümünde su kemerlerinden faydalanılmıştır. İspanya’da İmparator Trajanus devrine ait (53-117) Segovia su kemeri çift katlı 109 kemerden oluşur. Romalıların Kuzey Afrika’da Cezayir’in Konstantine şehrine su getirmek için inşa ettikleri Antonianus su kemeri ve Caeserea’ya su taşıyan 16. Km su yoluna ait 24. Km. yüksekliğindeki muhteşem su kemeri önemli örneklerdendir.
İstanbul’da Geç Roma dönemlerinde yaptırılan en büyük su kemeri olan Bozdoğan Kemeri’nin aslı imparator Hadrianus devrine ait (117-138) bir su yolunun önemli bir parçası olduğu ve büyük Konstantinos zamanında onarılarak Trakya’dan getirilen bir su şebekesine bağlandığı kabul edilir. Bu kemer Osmanlı devrinde çeşitli onarımlardan sonra Halkalı su yollarının bir parçası olarak kullanılmıştır. Bu döneme ait başka su kemeri Mahmutbey-Atış alanı arasında Uzuncaova deresi üzerindeki Mazul Kemeridir.4.yy.’a tarihlenen bu kemer belki de Valens zamanında (364-378) inşa edilmiştir. 5. Konstantinos devrinde (741-775) tamir edilmiş olup Fatih Sultan Mehmed zamanında yapılan tadilattan sonra Türk devrinde de kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde imparatorluğun çeşitli yerlerinde su kemerleri şnşa edilmiştir. İstanbul’da bu sayı kırk civarındadır. Şehrin en önemli su şebekesi olan Kırkçeşme su tesisi üzerinde otuz beş adet kemer mevcut olup bunlardan altısı iki ve üç katlı anıtsal örneklerdir. 1. Thedosios devrine(379-395) tarihlenen bu su hattı VII. Yüzyıl başlarından itibaren batıdan gelen saldırılar arasında tahrip edilmiştir. Bu tesis 1554-1563 yılları arasında Mimar Sinan tarafından restore edilmiştir.
Tesisin en önemli yapıları Moğlova Kemeri ile 711 m. boyunda 25m. yüksekliğinde iki katlı bir yapı olan uzun kemerdir. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Haseki Hürrem Sultan adına Edirne’nin kuzeydoğusunda Taş müsellim, hıdırağa köyleri ve kurtalçağı deresi gibi kaynaklardan şehre su getirilmiştir. Selimiye cami inşası sırasında Mimar Sinan tarafından yapıldığı bilinmektedir.
M.Suphi LAPÇİN
Kaynak:
Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi - Wikipedi
Comments